Kürsü
Batı’da yükselen faşizm
Follow @dusuncemektebi2
'Batılı güçten öylesine hoşlanmakta ki, milyonlarca kişiyi katletmiş Hitler ya da Mussolini gibi diktatörler, kadınlar başta olmak üzere milyonlarca hayran oluşturabilmişlerdi.'
Batılı seçmen gittikçe faşizme kaymakta. Politikacılar da bunu fark ettikleri için sağ söylemleri bolca kullanmaktalar, adeta demokratlığa modası geçmiş gözüyle bakmaktalar.
Avrupa ve Amerika’da politikacılar bol bol göçmenlere, Müslümanlara yüklenerek oy toplayıp iktidara gelmekteler, pek çok Batı ülkesi tercihini saÄŸ politikacılardan yana kullanmakta.
Trump’a baktığımızda, bir siyasi analist şöyle demiÅŸti, “Amerikan halkı gizli gizli Trump’ a oy vermekte”, içindeki faÅŸist düşünceleri açık etmeden belki de dışarıda demokrat görünen pek çok insan da saÄŸ Trump’a oy verdi, tıpkı bizim entellerin gizli gizli Tatlıses dinledikleri gibi.
Belki ÅŸarkta o kadar olmasa da, Batı’da deÄŸiÅŸmeyen olgu, insanlar gücü sevmekteler.
Hillary, nerdeyse ipi göğüslemiş gibiydi, Amerikan vitrinine zenciden sonra ilk kez bir kadının yerleşmesi için hayli çalışmalar yapıldı.
Fakat sanılanın aksine Batı, kadın adaylara fazlasıyla mesafeli idi, çok da hoşlanmamakta idi.
H. Clinton’ın bir gün fenalık geçirmesi, başının aÄŸrıması, arabasına zor gitmesi zaten kendisine dudak bükenleri iyice haklı çıkardı, zayıf bir baÅŸkana Batı’nın tahammülü yoktu.
Åžarkın halkı, sanıldığının aksine kadın adayları dışlamamakta; Pakistan, Hindistan, BangladeÅŸ gibi ÅŸarkın da ÅŸarkı memleketlerden kadın baÅŸbakanlar çıktı, Benazir Butto’lu, Ä°ndira Gandi’li, Hasina’li kadroya Türkiye’den de Tansu Çiller dâhil oldu.
Batılılar güce ÅŸarktan daha fazla meftun oldukları için kadın adaylara sıcak bakmamakta bu yüzden Amerikan halkı da bir kadını fazla tutmadı. Elbet diyeceksiniz, Ä°ngilizlerin Margaret Teacher’ini ama o da erkek gibi güçlü bir kadındı ve adı “demir leydi” idi. Merkel’i mırıldanabilirsiniz o da erkek gibi politikacı. Åžarkın kedi uysallığı, merhamet refleksi, zayıf güçsüz de olsa bir kadını başına getirmekte, Peyami Safa’nın deyiÅŸi ile Batı’nın kediye karşı köpeÄŸi tutuÅŸundaki psikolojisinde bile hep o güç daima ön planda olmuÅŸtur.
Batılı güçten öylesine hoşlanmakta ki, milyonlarca kişiyi katletmiş Hitler ya da Mussolini gibi diktatörler, kadınlar başta olmak üzere milyonlarca hayran oluşturabilmişlerdi.
Batı güçten hoÅŸlanmakta zira Trump çok zengin biri, bir baÅŸarı hikâyesi olarak onu hayranlıkla izlemekte, yüz katlı towersları ile halkın başını döndürmekte. Bu zengin adam ülkeyi ve halkı da zengin edebilir hem söylemlerinde tıpkı Ronald Reagan gibi “yeniden büyük Amerika” ideasını dile getirmiÅŸti, ne iÅŸimiz var bizim uzak diyarlardaki savaÅŸlarda, kaynaklarımızı halkımız için harcayalım, demiÅŸti.
Elbet, bunları söylese de seçimden sonra halkına seslenişinde, farklı konuşuyor, artık alacağını almıştır, faşist söylemler işe yaramıştır, kenara bırakma zamanı gelmiştir, hep beraber ülkeyi yöneteceğiz mesajını iletiyor.
Tabii, Şarkta olmayan sonuca tevekkül, onlarda had safhada.
Seçim sonrası buluÅŸmalarında, farklı görüşlerden olsalar da Obama, Trump’a hitaben, “Artık, baÅŸarılı olman için elimizden geleni yapacağız. Çünkü sen baÅŸarılı olursan, ülke de baÅŸarılı olur” demekte.
Trump da baÅŸkan ile bir araya gelmekten büyük onur duyduÄŸunu ve bundan sonra yapacakları diÄŸer görüşmeleri sabırsızlıkla beklediÄŸini belirtti ve ‘çok iyi bir adam’ olarak nitelediÄŸi Obama’nın tecrübelerinden yararlanacağını dile getirdi.
Bu kadar.
Faşist söylemler işe yarayıp koltuk kapıldı.
Amerikalılar yeni bir masala inanmanın perdeye yansımasını izleyecek artık.
Henüz yorum yapılmamış.